Mitolojide bile kendine yer bulan, her alanda farklı şekillerde kullanılan zeytin ve zeytin ağacı, şifa kaynağı olması ile bilinir. Günümüzde de oldukça büyük öneme sahip olan zeytin ağacı ekonomik değeri bakımından da tercih edilen özel bir bitkidir. Dünya üzerinde 3000 yıllık zeytin ağaçları olduğu saptanmıştır. Ortalama bir zeytin ağacı 2000 yaşına kadar yaşamaktadır.
Zeytin, her din eğiliminde kutsal bir meyve olarak görülmüştür. Zeytin ağacının anavatanın Güneydoğu Anadolu bölgesi, Suriye ve Filistin bölgeleri olduğu tahmin edilmektedir ve burada rastlanan zeytin ağacı türleri 6000 yıllık bir hikayeye sahiptir. Bu bölgede yetişen ağaçların Girit ve Yunan Adaları’na kadar ilerlediği görülmektedir. Dünya literatüründe yer alan ağaç, ölümsüz ağaç olarak adlandırılmaktadır.
Zeytin ağacının dünya üzerindeki ilk tarihi emareleri 36.000 yıl öncesine yani Nuh tufanına kadar dayanır. Bir rivayete göre, Tufan sonrasında Nuh’un gönderdiği güvercin, ağzında zeytin dalı ile dönerek, tufanın bittiğini ve karaların göründüğünü müjdelemiştir. O günden bugüne de “güvercin ağzında zeytin dalı” taşıması her zaman güzel ve barışçıl bir davranış olarak tanımlanır. Tabi bunun haricinde zeytin ağacının Yunan mitolojisindeki hikayesi de ayrıdır.
İlginizi Çekebilir: Doğal Zeytinyağı Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey
Kolay yetişen, çok fazla bakım gerektirmeyen, gerçek bir kurtarıcıdır. Zeytin ağacı ekolojik sistem için de oldukça önemli bir ağaçtır. Seçici ve nazlı olmayan bir ağaç türü olan zeytin, her alanda yetişebilir. Zorlu ve kurak hava koşullarına bir dayanımı yüksektir. İlaç gerektirmeyen kolay bir bakımları vardır.
Yaz ve kış aylarında yeşilliğini koruyan bir türdür. Zeytin ağacının çoğalması yani üremesi de oldukça farklıdır. Birçok ağaç gibi çekirdeğinin yere düşmesi ile zeytin ağacı maalesef yetişmez. Çünkü zeytin çekirdeklerinin dış yapısı oldukça sert ve odunsudur. Bu nedenle doğada kırılmaz ve yeniden oluşum için uygun şartları oluşturamaz. Doğal dengede ise harika bir düzen oluşmuştur. Özellikle zeytinlik alanlarda yaşayan Karatavuk olarak bilinen “Turdus Merula” cinsi kuşlar bu işlemi ilginç bir şekilde çözerler. Bu kuşlar zeytinleri yerken, özel bir teknikle çekirdekleri kırar ve yutarlar. Daha sonra bu odunsu bölüm dışkı yoluyla toprakla buluşarak, yeni zeytin ağaçlarının oluşumu ile sonuçlanır.
Zeytin ağaçları sadece zeytinyağı üretimi için kullanılmamaktadır. Artık çok farklı bölümleri, farklı şekillerde değer kazanmıştır. Özellikle yaprakları, son dönemde incelendikçe inanılmaz şifalar barındırdığı görülmüştür. Bu şifa aslında 1800’lü yıllardan bu yana bilinmektedir. O dönemde oluşan Malarya Salgını tedavisinde zeytin ağacı yapraklarından faydalanılmıştır.
Zeytin yaprakları çay olarak tüketilmektedir. Zeytin ağacı yaprağının özellikleri;
Saydığımız maddeler gibi inanılmaz faydalara sahiptir ve bu şifalardan faydalanmak için ağaçlardan yaprakları toplamak, kaynak suyun içine 10-15 adet atarak, 10 dakika demleyerek tüketmek yeterlidir. Bu inanılmaz şifayı sunan, zeytin yaprağının içeriğindeki Oleuropein maddesidir.
İlginizi Çekebilir: Zeytinyağının Faydaları Nelerdir? Zeytinyağı Nelere İyi Gelir?
Doğada en uyumlu, en şifalı ve en az bakım gerektiren ağacı olarak bilinen zeytin ağacı, ekolojiyi dengelerken, ekonomiye de büyük katkılar sağlar. Kendi kendine yetişme özelliğine sahip olan zeytin ağacı bu şekilde meyve veren bir ağaç değildir. Deli zeytin olarak adlandırılan bu yaban zeytini, aşılanarak istenilen türde zeytin elde edilmesine olanak sağlar.
Tek bir ağaçtan hem yeşil zeytin, hem siyah zeytin hem de birçok zeytinyağı çeşidi elde edilebilir. Zeytin içeriğinde bulundurduğu lif oranı ile de dikkat çekicidir. Hem beslenmede hem de posasında oluşan zeytin lifi günümüzde farklı şekillerde değerlendirilmeye başlanmıştır. Son dönemde yapılan bazı çalışmalar, posalardan hijyenik kumaşların üretilmesinde kullanımının olumlu olduğunu göstermektedir.
Ekonomik olarak güçlü bir yerde bulunan zeytin ağacı; yağ sanayi, besin ve gıda sanayi, tekstil sanayi ve kozmetik sanayi için değişmez bir yere sahip olmuştur. İçeriğinde bulunan etkin maddeler, vitamin ve mineraller, zeytinin kıymetini her yeni keşifte biraz daha arttırmaktadır. Doğal ve doğru şekilde elde edilmiş olan zeytin ve zeytinyağının şifalı ve günlük kullanım için en ideal yağ olduğu, tüm dünyada kabul edilmiştir. Ülkemizde de bu açıdan artık zeytincilik ciddi anlamda ilerleme göstermeye başlarken, gerçek anlamda işini yapan bilinçli üreticiler ile gelişmeye, ilerlemeye başlamıştır.
İlginizi Çekebilir: Zeytinyağının Tarihçesi, Zeytinyağı Yapımı ve Zeytinyağı Çeşitleri