Ülkemiz gerçek anlamda bir kaliteli ve hakiki zeytinyağı cenneti. Zeytin ağacının anavatanı olarak bilinen ve Güneydoğu Bölgesinden başlayarak Ege ve Marmara’nın güneyinde yetişen zeytin ağaçları, harika, bölgesel tatlara sahiptir. Her bölgenin hava şartları, toprağının özelliği zeytin ve yağının kalitesine etki eder. Bu nedenle kaliteli zeytinyağı almak da biz uzmanlık işine dönüşür. Ülkemizde üreticiler farklı şekillerde zeytinyağı elde ederken, içeriklerinde de değişimlere neden olmaktadırlar. İşlem görme aşamaları ve zeytinin hasat durumu, zeytinyağının özelliğini, tadını, kokusunu ve elbette besin değerini de etkileyen faktörlerdendir.
Günümüzde daha çok ekonomik kaygılarla yapılan işlemler, zeytinyağlarının kalitesinde ciddi deformasyona neden olmuştur. Ancak bilinçli tüketiciler, üreticileri hakiki zeytinyağı üretimi konusunda zorlamaya başlayarak, gerekirse bedelini ödemeye hazırız derler. Bu nedenle aldığınız zeytinyağının kalitesini ayırt etme çabası içinde olursunuz.
Hasat durumu ve işlenme durumuna göre zeytinyağları 3 ana şekilde incelebilir.
Bu sınıflandırmalar genelde zeytinyağı elde edilirken uygulanan teknik ve sonrasında yağın içinde oluşan asitler dikkate alınarak yapılır. Bu ana türlerin haricinde, soğuk sıkım, erken hasat gibi türlerde ekstra olarak yağ çeşitlerine eklenebilir.
İlginizi Çekebilir: Sabah Aç Karına İle Zeytinyağı İçmenin 9 Faydası!
Zeytinyağının tam anlamıyla şifasından yararlanmak adına hakiki zeytinyağı kullanmak önemlidir. Rafine edilmiş zeytinyağlarının besin değeri, doğal sızma zeytinyağlarına oranla daha düşük olacaktır. Aldığınız zeytinyağının hakiki zeytinyağı olup olmadığını anlamak adına evinizde testler yapabilirsiniz.
Dondurma testi; en sık kullanılan yöntemlerdendir. Zeytinyağını 0 ile -6 dereye varan bir dolapta yarım saat kadar bekletin. Gerçek zeytinyağının her noktası eşit şekilde donma eylemine geçer. Eğer yağın farklı bölgeleri daha çok ya da daha az donmuşsa, o yağda karışımlar olduğunu net bir şekilde söyleyebilirsiniz.
Hakiki zeytinyağını test edebileceğini bir başka yöntemde; yağın üzerine su ilave etmektir. Bir bardak ılık suya çok az miktarda zeytinyağı ekleyin. Zeytinyağı boncuk görünümü alarak, suyun üzerine çıkıyorsa hakiki zeytinyağıdır. Eğer boncuklanmadan dairesel bir şekilde su yüzeyinde kalıyorsa, o zaman gerçek zeytinyağı olmadığını anlarsınız.
Tüm bu testlerin yanında tuz ruhu testi de zeytinyağının gerçekliğini anlamak için yapılır. Yarım çay bardağı kadar zeytinyağına, bardağı dolduracak kadar tuz ruhu ilave edin. Gerçek zeytinyağı tuz ruhu ile asla birleşmeyecek ve rengini koruyacaktır. Sahte yağlarda ise tuz ruhu ile birleşmesi sonrası rengi pembemsi bir hal alacaktır.
Eğer damağınıza gerçekten güveniyorsanız, zeytinyağını tadarak gerçek olup olmadığını anlayabilirsiniz. Genzi yakan bir tadı olan gerçek zeytinyağının, meyvemsi bir kokusu da vardır. Genizde oluşan yanma mideye ulaşmadan sonlanır. Eğer bu yanma yoksa zeytinyağında karışım vardır diyebiliriz.
Koku testi ise, gerçek bir zeytin yağ ustasının anlık algılayabileceği bir testtir. Zeytin meyvelerinin baskın bir kokusu vardır. Bu yağın tamamına hakim olur. Bu koku yoksa içeriğinde ki kimyasallar nedeni iledir.
İlginizi Çekebilir: Zeytinyağı Çeşitleri Nelerdir? En bilinen 8 Zeytinyağı!
Zeytinyağının 100 gr içinde bulunan Oleik asit miktarının ölçülmesi ile zeytinyağı asit oranı saptanır. Bu oran %0,3 ile %3,0 arasında değişiklik göstermektedir. Bu oranlar arasında ki değişim, zeytinyağının kalite ve türünü belirlemede kullanılır. Yüksek asit oranı, zeytinyağının kötü olduğu anlamına gelmemektedir. Ortalama olarak zeytinyağı asit oranı %0,8 ile %2 arasında olması kullanım için idealdir. %0,3 asit oranı erken hasat ürünlerdedir ve genel kullanımdan çok farklı şekillerde şifa ve damak tadına yönelik kullanım olacaktır. %3 asit oranı ham zeytinyağı olarak bilinen ve rafine edilecek olan zeytinyağının asit oranıdır.
Sarıdan, altın ve yeşile uzanan farklı renk tonlarına sahip olan zeytinyağı, kalitesini rengine yansıtan bir ürün değildir. Bu nedenle zeytinyağı renk faktörünü dikkate alarak seçilecek yağlar aldatıcı olabilir.
Zeytin hamken yeşil renge sahiptir. Bu rengi sağlayan içeriğindeki polifenollerdir. Bu madde yüksek bir antioksidan maddedir. Ancak zeytine de acımsı bir tat verir. Hasat sonrası elde edilen yağın rengini içinde bulunan polifenol miktarı belirler. Erken hasat zeytinyağında rengin daha yoğun yeşil olduğu gözlemlenecektir.
Zeytin olgunlaşmaya ve yağ oranı artmaya başladığı dönemde mor ya da siyah rengi almış olacaktır. Bu aşamada klorofil, su ve polifenol miktarı azalmaya başlar. İşte bu nedenle yeşil ile sarı arasında farklı tonlarda, etken maddeye göre değişkenlik göstermektedir.
Seçim yaparken renge bağlı kalmamak, tat ve koku gibi etmenleri önemsemek, tüm zeytinyağı üreticilerinin hem fikir olduğu bir durumdur. Berrak zeytinyağı renk olarak yeşilden sarıya geçiş yapan tonları taşıyabilir. Yukarıda bunun neden bu şekilde olduğunu açıkladık. İçeriğinde yağa renk verem maddelerin yoğun ya da az olması, yağın kalitesinde bir değişim yapmazken, lezzetinde değişim yaratabilir. Zira erken hasat zeytinde yoğun olan polifenol maddesi, yağın kendine özgü bir acılığa sahip olmasına ve renginin yoğun yeşil olmasına neden olacaktır.
İlginizi Çekebilir: Organik Zeytinyağı Nedir?